TIBBİYYE MÜZESİ

Müzeler insanlığın uygarlık tarihinin yapı taşlarını, kültürel izlerini, buluşlarını sergileme, koruma ve yeni nesillere aktarımını sağlayan, geleceğin yaratımının geçmişin mirası ile aydınlandığı mabetleridir. Haydarpaşa Tıbbiyye Müzesi’nde ülkemizdeki tıp biliminin gelişimi, tarihsel kökleri, kültürel damarları ile vücut bularak yaşama geçmesi amaçlanmıştır.

Müze, başlangıçtan günümüze Osmanlı başkenti ve Cumhuriyet kenti İstanbul’da, tıbbi çalışmaların ve eğitiminin yapıldığı medreselerden başlayarak şifahaneden tıbbiyeye uzanan kurumların, uygarlık tarihinin gelişimine paralel olarak kendi gelişim tarihinin oluşumuna, tarihsel-kültürel-sosyolojik, şehircilik-mimari ekseninden bakan bir perspektif ile tasarlanmıştır.

Tarihsel dönemlerin etkileşimleri, Avrupa’daki değişimlerin Rönesans’tan modernizme dek ilerleme süreçlerinin; aydınlanma, reformlar, savaşlar, ekonomik ve kültürel gelişmeler ile bunların pozitif ve yıkıcı sonuçlarının ülkemize etkilerini analitik olarak ele alan bir yaklaşım esas alınmıştır.

Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane binası, mimarlık tarihinin önemli isimlerinden olan Alexandre Vallaury ve Raimondo D’Aronco’nun birlikte tasarladıkları bir yapı olmakla beraber Sağlık Birimleri Üniversitesi’nin kullanımına açılması ile tekrar tıp eğitimi vermeye başlamıştır. Bünyesinde bulunan hamam yapısının tıp eğitimi müzesine dönüştürülmesi ile geçmişten gelen birikim gelecek nesillere bir miras olarak aktarılacaktır.

İnsanın, insan-doğa yararına yeni araştırma ve buluşlarının süreceğinin kanıtı ve örneği olması ile ayrıca anlamlıdır. Sergi kurgusunun müze olarak dönüşecek hamam yapısının estetik ve fiziksel özellikleri ile bütünleşmesi hedeflenmiştir. Hem tarihi kitapların özel iklimlendirme ile korunup, sergilenebileceği hem de uzmanlık alanı tıp eğitimi olan öğrencilerin ve araştırmacılarının faydalanabileceği bir kütüphane soğukluğun 1. katında kurgulanmıştır.